7 Mayıs 2017 Pazar

ASSURE MODELİ

Öğretimde önceden tasarlanmış modelleri örnek alarak ilerlemek genel olarak hem kolaylık hem de fayda sağlayacaktır. Bu modeller ile öğretmenler planlı bir şekilde ve daha profesyonelce ilerleyebilecek ve zamandan tasarruf yapabileceklerdir. Doğru ve en uygun hedefleri belirleyip öğrencileri bu yönde ilerletecek, materyalleri bu yönde seçebileceklerdir. Sürecin sonunda ise hangi aşamalarda ne gibi düzeltmeler yapılması gerektiğini analiz edebilecek ve sistemi güncelleyip daha iyi sonuçlar alabileceklerdir. [5]

Birçok Öğretim Tasarımı Modeli bulunmaktadır. Bu modellerden hangisinin en faydalı olacağı kullanılacağı bağlama göre değişmektedir. Öğretimde en çok kullanılan öğretim tasarımı modelleri ADDIE, ASSURE, ARCS vb. modellerdir.[2]

Öğretimde ASSURE modeli; Öğrenenlerin analizi, Hedeflerin belirlenmesi, Öğretim yöntem, medya ve materyallerin seçimi, Medya ve materyallerin kullanımı, Öğrenen katılımı, Değerlendirme ve gözden geçirip düzeltme olmak üzere 6 basamaktan oluşur. Bu model 6 basamağın İngilizce isimlerinin baş harfleri bir araya getirilerek isimlendirilmiştir.[5]



A nalyze learners(Öğrenenlerin analizi)
S tate objectives(Hedeflerin belirlenmesi)
S elect instructional methods, media, materials(Öğretim yöntem, medya ve materyallerin seçimi)
U tilize media and materials(Medya ve materyallerin kullanımı)
R equire learner participation(Öğrenen katılımı)
E valuate and revise(Değerlendirme ve gözden geçirip düzeltme)[5]

ASSURE Modelinde öğretimin önceden sistematik olarak planlanması ve materyal seçiminde ve kullanımında verimin artırılması amaçlanmıştır.

Analyze Learners(Öğrenenlerin Analizi): Bu aşamada öğrenci özellikleri analiz edilir. Hedeflerin belirlenmesinde öğrencilerin analizi önemlidir. Öğrencilerin hangi yaş grubunda oldukları, ne gibi bilgi ve becerilere sahip oldukları, öğrenme biçimleri bu aşamada belirlenmeli ve buna göre hedefler oluşturulmalıdır.[1]



State Objectives(Hedeflerin Belirlenmesi): Bu aşamada müfredata uygun şekilde öğretmen tarafından net hedefler belirlenir. Öğretimin sonunda öğrencilerin kazanması istenilen bilgi ve beceriler bu aşamada net bir şekilde belirlenir.[1]



Selecet İnstructional Methods, Media, Matarials( Öğretim Yöntem, Medya ve Materyallerin Seçimi): Bu aşamada hazır materyaller seçilebileceği gibi yeni materyaller de tasarlanabilir ya da hazır materyalleri geliştirmek tercih edilebilir. Öğretim yöntemi de bu aşamada seçilir.[1]



Utilize Media and Materials(Medya ve Materyallerin Kullanılması): Bu aşamada konu anlatımı için uygun görülen materyallerin seçiminden sonra bunların öğretim yöntemine göre gerekli yerlerde kullanılması kararlaştırılır.[1]

Require Learner Participation( Öğrenen Katılımı): Bu aşamada öğrenciye çeşitli etkinlikler yaptırılabilir.  Öğrencinin de öğrenim sürecinde aktif bir şekilde rol almasını amaçlayan bir aşamadır.[4]

Evaluate and Revise(Değerlendirme ve Gözden Geçirip Düzeltme): Bu aşamada ASSURE modelinin aşamaları değerlendirilir ve çıkarımlar yapılır. Bu aşamalarda "Planlanan durumlar ne kadar doğruydu?" sorusuna cevap aranır. "Kullanılan öğretim materyalleri uygun muydu? İçeriğin aktarılması için tahmin edilen zamanlama doğru muydu?" gibi sorular ile süreç tekrar gözden geçirilip güncellenir.[3]


Kaynakça:
home.anadolu.edu.tr/~ouysal/documents/uysal-gurcan-malatya.doc
http://ogta.net/lesson/modeller-sunum
http://www.sdu.grafikeriniz.com/Ucuncu%20Sinif%20Guz/Ogretim%20Teknikleri%20ve%20Materyal%20Gelistirme/assureMODEL.pdf
https://prezi.com/pp-fqdb9ccdy/assure-modeli/
http://maddeyapisi.blogspot.com.tr/2013/05/assure-modeli.html




23 Nisan 2017 Pazar


                                   Bloom Taksonomisi


Taksonomi: Konumuz bağlamında taksonomi basitten karmaşığa, kolaydan zora sıralama anlamına gelmektedir. [6]

Bloom Taksonomisi: Bloom ve arkadaşları tarafından öğrenmenin üç aşamasından biri olan zihinsel aşamanın basamaklandırıldığı bir taksonomidir. Bu basamaklar: Bilgi, anlama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme olmak üzere altı basamaktan oluşur.[6]


1) Bilgi: Bu aşamada öğrenciye verilen bilginin öğrenci tarafından tanınması ve verildiği şekliyle hatırlanması beklenir. [5]

2) Kavrama: Bu aşamada öğrencilerden bilgiyi anlamlandırmış olmaları ve kendi kelimeleriyle ifade edebilecek düzeyde olmaları beklenir.[5]

3) Uygulama: Bu aşamada öğrenciden verilen bilgiyi kullanmaları beklenir. [5]

4) Analiz: Bu aşamada öğrenciden verilen bilginin oluşum nedenlerini ifade ediyor olabilmeleri beklenir. Analiz basamağında öğrenciler oldukça eleştirel düşünmelidir. [5]

5) Sentez: Bu aşamada öğrencilerin yaratıcılıkları ön plana çıkar. Kendilerine hazır olarak verilen bilgiyi analiz edebilerek analiz sonuçlarından orijinal yeni şeyler yaratmaları beklenir. Uygulama aşamasında öğrenciler için tek bir sonuç seçeneği varken sentez aşamasında öğrencilerin birçok farklı sonuca ulaşabilme imkanları vardır.[5]

6) Değerlendirme: Bu aşamada öğrencilerden herhangi bir konuda üretilmiş olan çözüm, fikir, bir işlem veya bir metod konusunda kendi fikirlerini ve kendi düşüncelerini kullanarak karar verebilmesi beklenir. Bu karar verme aşamasında bazı standartlar koyulması eşitliği sağlamak açısından iyi olacaktır. Aksi halde öğrenciler arasındaki farklardan dolayı öğrenciler çok değişik nedenlere dayanabilecek kararlar alabilirler. [5]

Bloom Taksonomisinin Yenilenmiş Hali ve Neden Yenilendiği

Bloom Taksonomisi Anderson ve Krathwohl tarafından 2001 yılında yenilenmiştir. Bu yenilemenin sebebi eğitim öğretimde yapılan yeni araştırmalar ve değişen koşullarla birlikte Bloom Taksonomisinin üst düzey bilişsel becerileri tam olarak ölçemediğinin tespit edilmesidir. Bu düzenlemede bilişsel alanın iki farklı süreci ön plana çıkmıştır. Bu süreçler bilgi ve bilişsel süreçlerdir. Bilgi kısmı olgusal bilgi, kavramsal bilgi, yöntem bilgisi, üst bilişsel bilgi olarak ayrılır.[1]



Olgusal Bilgi: Kanıtlanabilir bilgilere denir. Mesela kimya, fizik bilimlerindeki olayları nedenleriyle birlikte bilme bilgisi gibi[3]

Kavramsal Bilgi: Kavram, kategori, sınıflandırma bilgisi[2]

Yöntem Bilgisi: Konuyla alakalı becerileri, teknikleri, yöntemleri bilme ve bu yöntemleri ne zaman kullanacağını bilme[2]

Üstbilişsel Bilgi: Üstbiliş kişinin kendi düşünme süreçlerini bilmesi ve bunları kontrol edebilmesi olarak tanımlanır.[2]

Yeniden yapılandırılmış olan Bloom Taksonomisinin bilişsel süreç kısmında ise birbirini izleyen 6 basamak vardır. Daha önceki adlandırmalar yerine başka adlandırmalar getirilmiştir. ‘Bilgi’yerine ‘hatırlama’, ‘kavrama’ yerine ‘anlama’, ‘sentez’ yerine ‘yeniden oluşturma’ getirilerek yeniden tanımlanmıştır ve 'yeniden oluşturma' basamağı, 'değerlendirme' basamağı yerine getirilmiştir. Eski taksonomide olmayan 'yaratma' basamağı da son basamak olarak eklenmiştir. Bu şekilde yeniden yapılandırılan bu taksonominin daha işlevsel olduğu düşülmüştür.[1]

Bloom Dijital Taksonomisi

 Bloom Taksonomisinin günümüzdeki eğitsel uygulamalara göre uyarlanarak verilmesidir.[4]


 Kaynakça:

1)http://www.pegem.net/akademi/kongrebildiri_detay.aspx?id=127506
2) https://eflatunplatosu.com/2016/05/09/bloom-taksonomisinin-yeniden-duzenlenmis-hali/
3)http://olgusal-bilgi.nedir.org/
4)http://alperenfisne.blogspot.com.tr/2016/04/bloom-taksonomisi.html
5)http://ckeris.blogcu.com/bloom-taksonomisi-siniflamasi/3352808
6) http://ogta.net/lesson/hedeflerin-siniflandirilmasi

8 Nisan 2017 Cumartesi

KAVRAM TÜRLERİ



Kavram Nedir?

Kavram nesnelerin, duyguların, olayların anlamını karşılayan ifadelerdir. Kavramlar kelimelerle ifade edilebileceği gibi işaretlerle de ifade edilebilirler.[3] Kavramların üç farklı özelliği vardır. Bunlar: Esas(kendine özgü) özellik, işlevsel özellik ve ilişkisel özellik.[1]

Yeni bir kavramı birine öğretirken önceden bildiği kavramlarla bağlantılar kurarak öğretmek daha etkili bir sonuç verecektir.[1]

Türüne göre kavramları sınıflayacak olursak beş katogoride inceleyebiliriz.[2]
Bunlar:
Soyut ve somut kavramlar
Nesnel ve ilişkisel kavramlar
Üst, alt ve bağlantısal kavramlar
Kendiliğinden ve kendiliğinden olmayan kavramlar
Günlük ve bilimsel kavramlar



Soyut ve Somut Kavramlar:  Duyu organlarımız vasıtasıyla algılayabildiğimiz ya da gözleyebildiğimiz kavramlara somut kavramlar denir. Bu kavramlar belirli bir nesneyi, canlıyı ya da bir olguyu karşılayabilir. Örnek vermek gerekirse: Masa,saat, kitap, kuş, kedi, üçgen vs.
Soyut kavramlar ise duyu organlarımız vasıtasıyla algılayamadığımız, düşünsel olarak varlığı geçerlilik kazanan kavramlardır. Örnek vermek gerekirse: mutluluk, hüzün, neşe, insanlık vs.

Nesnel Kavramlar: Fiziksel varlıkları karşılamak için kullanılan kavramlardır. Örnek vermek gerekirse: Masa, çanta, dolap, çikoata vs. [1]

İlişkisel Kavramlar: Nesnel kavramlar arasındaki ilişki sonucu ortaya çıkan ve bu ilişkiyi tanımlamak üzere ortaya çıkarılan kavramlardır. Örnek vermek gerekirse: kuvvet, ivme, sürtünme vs. [1]

Üst, alt ve bağlantısal kavramlar: Üst kavram benzer özellik gösteren kavramların kabul edilen genel adıdır. Bir kavramı tanımlamak için o kavramın sadece kedisine ait özellikleri gösteren kavram adıyla tanımlayabileceğimiz gibi daha genel olarak tanımlayabileceğimiz kavramsal adını da kullanabiliriz. Bu o şey hakkında özel adı kadar olmasa da yine bilgi verir. Bir örnekle açıklayacak olursak: ‘Kedi’ bir kavramdır. ‘Hayvan’ da bir kavramdır. Kedi için ‘hayvan’ kavramını da kullanabiliriz fakat bu kavram ‘kedi’ kavramı kadar bilgi vermeyecektir bize. Burada ‘hayvan’ kavramı üst kavramdır. Alt kavramı da bir örnekle açıklamak istersek mesela ‘memeliler’ kavramı ‘hayvanlar’ kavramının bir alt katmanı diyebiliriz. Kedi için memeli ve hayvan kavramlarının ikisini de kullanabiliriz. Hayvan kavramı daha genelken memeli kavramı daha çok tanımlayan, kedi kavramı ise en çok tanımlayan kavramdır. [1]





Kendiliğinden ve Kendiliğinden Olmayan Kavramlar:  Piaget çocukların düşünme özelliklerini yansıtan kavramlara kendiliğinden oluşan kavramlar demiştir. Bu kavramlara örnek vermek gerekirse ‘miyav’ çocuk için kediyi , ‘hav hav’ köpeği karşılayabilir. Bu tür kavramlar çocukta kendiliğinden oluşmuştur.  Çocukların istenilen biçimde düşündüğünü gösteren kavramlara da kendiliğinden olmayan kavramlar denir. [1]

Günlük ve Bilimsel Kavramlar: Vygostky’e göre kavramlar günlük ve bilimsel olarak sınıflanırlar. Günlük kavramlar çocuğa direk öğretilmeyen, çocuğun büyüklerle etkileşimi sonucu çıkarımda bulunarak edindiği kavramlardır. Bilimsel kavramlar ise belirli bir tanıma dayanarak, planlı bir şekilde çocuğa öğretilen kavramlardır. [1]

Peki Kavramları Öğretirken Hangi Öğretim Stratejileri Kullanılabilir? [1]
Kavram Haritaları
Kavram ağaçları
Benzerlikler
Bellekler
Betimleme
Bilişsel Haritalar
Yol Bulma Ağaçları
İçerik Çözümleme
Anlamsal Ağlar
Çapraz Sınıflama Çizelgeleri
Anlamsal Özellik Çözümlemeleri
   
Kaynakça:
http://ogta.net/lesson/strateji-sunum
http://alperenfisne.blogspot.com.tr/2016/04/kavram-turleri.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Kavram


1 Nisan 2017 Cumartesi

19 Mart 2017 Pazar

Öğrenme Stilleri

Öğrenme stili bir kişinin herhangi bir şeyi öğrenirken hangi yolla öğrendiğini gösteren bir şemadır. Öğrenme bireysel bir etkinliktir ve herkesin bilgiyi alması, anlamlandırması farklıdır. Bu da farklı öğrenme stillerini ortaya çıkarır.

Eğitimde bu öğrenme stillerinin dikkate alınması ve öğretim ortamlarının bu şekilde tasarlanması başarının artmasını sağlayacaktır. Peki eğitimde en çok dikkate alınan öğrenme stilleri nelerdir?
Öğrenme stilleri iki açıdan ele alınabilir. Algılama ve yorumlama. Algılama görsel, işitsel(sözel), dokunsal ve kinestetik, yorumlama ise bütünsel ya da ardışıktır. [1]


Görsel(Bütünsel) Stil: Görerek öğrenme vardır. Öğrenciler görerek ve okuyarak öğrenirler. Öğrenci için gördüklerini anlamak, yorumlamak, hatırlamak ve öğrenmek daha kolaydır. Bu öğrenciler için görsel materyallerin kullanılması daha iyi sonuçlar verecektir.[2] Bu şekilde öğrenen öğrencilerin öğreniminde renkli şeyler kullanılması öğretimde ve öğrencinin öğreniminde kolaylık sağlayacaktır. Görsel öğrenim stiline sahip öğrenciler okumayı, yazmayı severler. Düşünürken görsel imajlar ile düşünürler. Ayrıntıları hatırlama konusunda iyidirler. Beyinlerinde canlandırma yetenekleri çok iyidir ve böylece hatırlarlar. Grafikler, haritalar, resimler, şemalar, posterler, karikatürler bu öğrenciler için kullanılabilecek iyi materyallere örnek verilebilir.  [3]



İşitsel(Ardışık) Stil: Duyarak ve konuşarak, yorum yaparak öğrenmenin etkin olduğu bir öğrenme stilidir. Bu öğrenme stilinde öğrenciler duyduklarını anlama, yorumlama, hatırlama ve öğrenmede daha iyidirler. İşitsel öğrenme stiliyle öğrenen öğrenciler tartışma yoluyla da öğrenme sağlayabilirler. Bu yüzden bu öğrenciler için sözel materyaller çok daha önemlidir. [2]Mesela yazılı değil de sözlülerde daha başarılı olabilirler. Ayrıca bu stille öğrenmede daha iyi olan öğrenciler yüksek sesle tekrar yaparak, grup içinde tartışarak daha hızlı ve daha iyi öğrenirler. Bu öğrenciler için gürültü dikkat dağıtmada çok etkilidir. Bu yüzden bu öğrencilerin konsantre olabilmeleri için gürültü etkeni ortadan kaldırılmalıdır. Bir diğer özellik olarak ise görsel öğrenme stiline sahip öğrenciler yüzleri hatırlamada daha iyiyken işitsel öğrenme stiline sahip öğrenciler isimleri hatırlamada daha iyidir.[3]

Dokunsal(Görsel/Ardışık) Stil: Bu öğrenme stiline sahip öğrenciler dokunarak öğrenmeye daha yatkındırlar. Dokunduklarını hatırlarlar. Fiziksel etkinlikler bu öğrenciler için de iyi bir yöntemdir. Kabartmaları, yazıları incelemek, yazmak, model oluşturmak bu öğrencilerin öğrenmesi için iyi yöntemlerdir.  [2]


Kinestetik Stil:  Bu öğrenme stilinde öğrenciler daha çok yaşayarak öğrenmeye yatkındırlar. Fiziksel etkinlikler bu öğrencilerin öğrenmesi açısından daha etkili bir yöntem olacaktır. Mesela oyunlarda bu öğrencilere yer vererek öğretmek iyi bir yöntem olabilir.[2] Bu öğrencileri değerlendirirken fiziksel performansa yönelik değerlendirme yapmak daha iyi sonuçlar verecektir. Kinestetik öğrenme stiliyle öğrenmede daha iyi olan öğrenciler bir başka seçenek olarak mesela eğitsel bir oyun içinde canlandırma yaparak bilgiyi edinebilir, daha iyi saklayabilir ve hatırlayabilirler.  Çünkü bu öğrenciler için hareket önemli bir faktördür ve konuşulan ve görülen şeylerden ziyade yapılan şeyleri daha kolay hatırlarlar.[3]

 Kaynakça:

3) http://docplayer.biz.tr/195070-Ogrenme-stgllerg-1-gorsel-agirlikli-ogrenme-stili-gorerek-ogrenenler.html




12 Mart 2017 Pazar

                                                  İhtiyaç Türleri


   İhtiyaç beklenenle aslında var olan arasındaki farka denir. Bu fark arttıkça ihtiyaç büyür fark küçüldükçe ise ihtiyaç küçülür. İhtiyaç kişiden kişiye değişir. Bir kişi için ihtiyaç olan bir şey bir başkası için önemsiz bir şey ya da lüks bir şey olabilir. İhtiyaçlar bazı kategorilere ayrıştırılmışlardır ve böylece ihtiyaç türleri ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaç türleri: Normatif ihtiyaçlar, karşılaştırmalı ihtiyaçlar, hissedilen ihtiyaçlar, ifade edilen ihtiyaçlar, önceden tahmin edilen ihtiyaçlar, acil ihtiyaçlar olarak 6 kategoriye ayrılır. [3]



1-Normatif İhtiyaçlar: Norm kelime anlamı olarak “ kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilkeye ya da yasaya uygun durum.” Normatif ihtiyaçlarda odak nokta normlardır. Yani ihtiyaç belirli bir norma göre oluşur. Bir örnek ile açıklamak gerekirse: Mesela diyelim bir dersten başarılı olabilmeniz için sınavdan en az 60 puan almanız gerekiyor ve sizin tek istediğiniz o dersi geçebilecek kadar puan alabilmek. O zaman 60 puan normu sizin ihtiyacınız olmuş oluyor.  Ya da aynı sınavdan A1 ile sınıfı geçebilmek için 100 puan almak gerekiyor ve bir başka öğrencinin hedefi A1 ile sınıfı geçmek. O zaman bu öğrencinin ihtiyacı olan 100 puan normudur. Bu örnekten de görüldüğü gibi ihtiyaçlar kişiden kişiye göre değişebilmektedir. [2]




2-Karşılaştırmalı İhtiyaçlar:  Bu tip ihtiyaçlar iki veya daha fazla şeyin karşılaştırılması sonucunda ortaya çıkarılan ihtiyaçlardır. Normatif ihtiyaçlardan farkı ihtiyacın bir kuralla zorunlu hale getirilmemiş olmasıdır. Bir örnekle açıklamak gerekirse: İki farklı sınıfın matematik dersinde göstermiş oldukları başarı ortalamasında sınıflardan birinin başarı ortalaması 60 iken diğerinin 80 diyelim ki. Bu iki sınıf karşılaştırılıp düşük ortalamaya sahip sınıfın da aynı başarı düzeyine ulaşması istenirse burada ihtiyaç olan şey sınıfın 80 puan ortalamasına çıkmasıdır. Bu ihtiyaç iki sınıfın karşılaştırılması sonucu ortaya çıkmıştır. [1]

3-Hissedilen İhtiyaçlar: Hissedilen ihtiyaçlar kişisel ihtiyaçlar olarak ele alınabilir. Bu ihtiyaçlar kişinin bilgi ve beceri düzeyiyle alakalı ihtiyaçlardır. Örnek vererek açıklamak gerekirse eğer: Mesela bir çalışanın performansı son 1 ayda düşüş göstermiş ve çalışan eski performansına dönmek istiyor. Bunun için ihtiyaç duyduğu şeyler onun hissedilen ihtiyaçlarıdır. [2]




4-İfade Edilen İhtiyaçlar: Hissedilen ihtiyaçların karşılanması ifade edilen ihtiyaçlar olarak adlandırılır. Bir önceki örnekten devam edecek olursak eğer çalışanın eski performansına dönmesi için gerekli olan ihtiyaçlarının karşılanmış haline ifade edilen ihtiyaçlar denir. [1]




5-Önceden Tahmin Edilen( Geleceğe Yönelik) İhtiyaçlar: Bu ihtiyaçlar şimdinin değil geleceğin ihtiyaçlarıdır. Yani şimdiki durumda ihtiyaç duyulmayan fakat gelecekte ihtiyaç olacağı düşünülen şeyler için geleceğe yönelik ihtiyaçlar denilebilir. Örnek vermek gerekirse: Mesela evinize bir misafir gelebileceği düşünülerek misafir için bir misafir havlusu alma ihtiyacı geleceğe yönelik bir ihtiyaçtır. [2]


6-Acil İhtiyaçlar: Mager’in tanımına göre bu ihtiyaçlar nadiren oluşan ve büyük felaketlere sebep olan başarısızlıklardır. Örneğin: Deprem, nükleer kazalar vb… [2]



Kaynakça:
3) http://ogta.net/lesson/ihtiyac-nedir


26 Şubat 2017 Pazar

                           

                          Görsel (İkonik) Bellek Nedir, Nasıl Geliştirilebilir?


      Görsel bellek bilgilerin görsel olarak saklandığı bellek türüdür. Görsel hafıza sayesinde canlı ve cansız varlıkların görsel bilgileri beynimizde kalabilir.  Soyut bilgiler ise somut bilgilere göre daha zor akılda tutulur. Bu yüzden soyut bilgiler görselleştirilerek yani somutlaştırılarak görsel hafızada saklanırsa hatırlanmaları daha kolay olur. Görsel hafızada görseller sözel olanlarla ilişkilendirilir ve bilgiler daha kalıcı hale gelirler. [1]



      Görsel bellek geliştirilebilir bir bellektir. Bu amaçla yapılabilecek çalışmalar vardır. Mesela özel eğitim öğrencilerinde bilgileri uzun süreli hafızada tutmada genellikle sıkıntı yaşanır. Bu yüzden öncelikle görsel belleğin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılabilir.[2] Bu çalışmalara örnek vermek gerekirse:
  • Öğrencinin gördüğü nesneleri aklında tutmasına yönelik çalışmalar: Bu çalışmalarda öğrenciye birbiriyle bağlantılı nesneler gösterilerek bu nesnelerin isimlerinin akılda tutulması istenebilir. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında birbiriyle alakasız nesneleri de işin içine katarak çalışma biraz daha zorlaştırılabilir. Tabii bunlar öğrencinin hangi aşamada olduğuna göre de değişmektedir.
  • Gördüğü resimleri aklında tutmasına yönelik çalışmalar
  • Gördüğü resimdeki nesneleri anımsamaya yönelik çalışmalar: Bu çalışmalarda öğrenciye gördüğü resimdeki nesnelerin konumlarına yönelik sorular sorulabilir. Mesela “ Masanın sağındaki nesne nedir?” gibi sorular sorularak öğrenci ile çalışmalar yapılabilir.
  • Öğrencinin okuduğu sözcükleri anımsamasına yönelik çalışmalar
  • Öğrencinin gördüğü resimleri çizmesine ve yazmasına yönelik çalışmalar
  • Kendisine arka arakaya gösterilerek yapılan hareketleri hatırlayıp yapmasına yönelik çalışmalardır. [2]

      Bu çalışmalar öğrencinin durumuna göre gerçekleştirilebilecek çalışmalardır. Her öğrencinin bu çalışmaların hepsini yapması gerekmeyebilir. Hangisine ihtiyaç duyduğu test edilerek o çalışmalar üzerinde durulabilir. [2]



      İşitsel olarak öğrenmede daha iyi olan öğrencilere görsel öğrenme becerisi kazandırmak için de çalışmalar yapılabilir. İşitsel yollardan da yararlanılarak bu öğrenciler için çalışmalar gerçekleştirilebilir.  Öğrenci işitsel öğrenmede iyi olmasa bile çalışmalarda işitsel ögeleri kullanmak etkili bir yol olacaktır. Çünkü tek bir duyuyu kullanmaktansa iki duyuyu bir arada kullanmak öğrenmede daha etkili olacaktır. [2]

      Kişilerin görsel hafızaları test edilebilir. Bu testler ile kişilerin mekânsal algı yetenekleri ve görüntüleri akılda tutabilme yetenekleri ölçülür. Bu testler kişilerin görsel hafızalarına yönelik performanslarını ölçmeye yönelik yapılabileceği gibi bazıları da nörolojik rahatsızlıkları tespit etmeye yönelik yapılabilir. [3]

                                                                
Kaynakça:

[1]: https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6rsel_bellek

[2]: http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_10645.htm

[3]: https://www.mentalup.net/blog/gorsel-hafiza-testleri




17 Şubat 2017 Cuma

Veri, Enformasyon ve Bilgi Arasındaki Farklar Nelerdir?

   Bilgi: Haberleşme, danışma, araştırma, deney, gözlem gibi durumların sonucunda edinilen verilerdir. Edinilen her bilgi kesin doğrudur denilemez. Bilginin doğruluğu kullanılan kaynakların güvenilirliğine ve yetkinliğine bağlıdır. Bilgi, bilimsel bilgi ve bilimsel olmayan bilgi olarak ayrılır. (1)

   Bilim bir araştırma sürecidir ve bu süreçte yöntemler kullanılarak bilgiye ulaşılmaya çalışılır. Bu yöntemlerde öncelikle problem belirlenir daha sonra gözlem yapılır ve veriler toparlanır daha sonra ise verilere dayanarak hipotez kurulur, deneyler yapılır ve hipotezin doğruluğu sınanır ve daha sonra elde edilen verilere göre bir sonuca varılır. Bu şekilde edinilen bilgilere bilimsel bilgiler denir.(1) 

  Bilimsel olmayan bilgiler içinde olan teknik bilgiler ise bir alet yapımında ve kullanımında gerekli olan bilgilerdir. Teknik bilgi gündelik bilgiye dayalı olan teknik bilgi ve bilimsel bilgiye dayalı olan teknik bilgi olarak ikiye ayrılabilir. Gündelik bilgiye dayalı olan teknik bilgide kişi gündelik hayatındaki gözlem ve tecrübelerine göre hareket eder. Bilimsel bilgiye dayalı olan teknik bilgide ise bilimsel bilgilerden yararlanılarak hareket edilir. Mesela mühendislik ve tıp bilimsel bilgilere dayanan teknik bilgileri içerir. Bilimsel bilgi ile teknik bilgi arasındaki fark bilimsel bilginin teorik, teknik bilginin ise uygulama bilgisi olmasıdır. (1)

  Bir diğer bilimsel olmayan bilgi gündelik bilgidir. Gündelik bilgi kişilerin gözlemleri, yaşantıları ve bu yaşantıları yorumlamaları ile edindikleri bilgilere denir.(1)

  Bilimsel olmayan bilgiler arasında olan dinsel bilgi inanışa dayalı bir bilgidir. Genel olarak doğruluğu bilimsel yöntemler ile kanıtlanamamış, dogmatik bilgilerdir.  Dinsel bilgiler inanışa göre Tanrı tarafından Peygamberler vasıtası ile verilir.(1)

  Sanatsal bilgi ise akıldan ve mantıktan ziyade daha çok duygular aracılığı ile oluşturulmuş olan bilgilerdir. Bu bilgileri oluşturan kişilere sanatçı denir ve bu bilgilerin amacı daha çok alıcının duygularını harekete geçirmektir.(1)


Enformasyon: Haberleşme, bilgilendirme, danışma gibi anlamlara gelir. Aynı zamanda belirli bir alandaki ya da belirli bir konudaki işlenmiş verilere de enformasyon denilmektedir(2)


Veri: Bir sonuca ulaşmak için kullanılan yapı taşlarından biri ya da ulaşılan sonucun ta kendisine veri denebilir.(2)

Yukarıdaki bilgilere göre enformasyon bilgilenme, bilgilendirme ya da veriler işlenerek elde edilen bilgi, sonuç demektir. Veri bilgiye ulaşmak için bir gereç ya da ortaya çıkan bilgilere verilen isim, bilgi verileri kullanarak ulaşılan bir üründür. Enformasyon haberleşme, danışma, bilgilendirme anlamında kullanıldığında daha çok bir eylemi ifade eder, diğer anlamda verileri kullanarak ve genelde tek başına bir anlam ifade etmeyen verileri birleştirip, karşılaştırıp vb. uygulamalarla ortaya bir sonuç çıkarmaktır. Enformasyonda  veriler karşılaştırma gibi yöntemler kullanıp sonuçlar analiz edilerek bir çıkarıma ulaşılırken , bilgide veriler karşılaştırmadan daha çok sonuca ulaşmak için verilen ilk bilgiler olarak değerlendirilir ve verilerin genellikle tek başlarına bir anlamı vardır.(3)




Kaynaklar:
1) https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilgi
2) http://blog.milliyet.com.tr/neden-bilgi-toplumu-olamiyoruz--veri--enformasyon--bilgi--bilisim--iletisim--2-/Blog/?BlogNo=276583
3) http://www.duyguguncesi.net/veri-enformasyon-bilgi/